3 Ağustos 2010 Salı

BEŞİKTAŞ'TA VEGAN BİR VAHA: LOVING HUT

İki hafta kadar oluyor, Timur "Beşiktaş'ta  hamam sokağında bi yer var yolun düştüğünde bir uğra" demişti. Hikaye böyle başlıyor ve klişe sözlerle devam ediyor (en güzelinden ama... minnacık, şirin filan...) ama daha iyi bir tanım bulamamamdan öte gerçek böyle. Gerçekten de Beşiktaş çarşısından iki adım ötede şirin bir vaha. Aslında Beşiktaş çarşısı güzeldir sevimlidir filan ama bir de kalabalık ve itiş kakıştır. İstanbul'da yaşayanlar bilir eh işte İstanbul'un her yeri biraz itiş kakıştır, biraz dışarı çıktın mı insan bi oh çeker. Gerçi bu karmaşa alışkanlık yaptığından 10-15 günde özlüyor insan. Beşiktaş çarşısı bir yandan da biraz eskiliği ile galiba az kalmış semy çarşılarından biri. Benim aklıma Kadıköy, Üsküdar, Beyoğlu'ndaki balıkçılar çarşısı filan deyince bir elin parmaklarından fazla yer gelmiyor. Yani Beşiktaş çarşıya da fazla laf söylememek lazım ne me lazım bi de "Beşiktaş Çarşı" var:)

Her neyse işte bu çarşının içinde belki azıcık kıyısında çok şeker bir yer var: Loving Hut İstanbul. Aslında bu vaha olma durumu için üç nedenim var. Birincisi kalabalık ve itiş kakıştan uzak sakin bir sokakta olması. Sanki bu ara sokakta aniden herşey yavaşlıyor belki yavaşlamaktan  çok munisleşiyor, şeker gibi bi şey oluyor. Herhalde herkesin çokça kullanmadığı bir sokak olmasından. İkincisi retoranın önüne geldiğinizde çevrede olmadığı kadar çok yeşillikle karşılaşıyorsunuz. Binalar, arabalar insanlar kalabalık derken... Birden bire yemyeşil bir restoran... Tamam acık küçük bi yer ama olsun. Üçüncüsü de vegan olması, hem lezzetli, hem sağlıklı yani. Bu biraz reklam cümlesi oldu ama gerçekten öyle. Benim genel kanım "sadece bitkisel olan çok lezzetli olamaz"dı. Ama bu restoranda yediğim hamburger sebzeden yapılmış en lezzetli hamburger. Ben çok gezip tozan biri değilim ama İstanbul içinde vejeteryan 3-5 restorana gitmişliğim yemeklerini tatmışlığım var. Genel olarak bu restoranlarda sebzeler kızartılır ve formları değişir ama burada evet pişiriliyor ama lezzetleri harika oluyor. Galiba yemeklere bizlerin pek de bilmediği vegan mutfağına ait bir kaç farklı malzeme de eklenmesini etkisi de var. Birde o kadar çok da pişirilmiyor sanırım.

Bunlara ek olarak bir de restoranın sahibesi var: Gizem. Çok cana yakın, samimi ve galiba da vegan olmasından mıdır nedir insana bu kız hiç bir şeye kızmaz sinirlenmez, her şeye güler yüzle bakarmış gibi geliyor. Yani iki laf etseniz yeter. İlk gittiğimde bana "siz de vegan mısınız?" diye sordu "yok değilim ama çoğunlukla bitkisel beslenirim dedim" o da "olsun o da iyi" dedi. O zaman kafamdan şöyle bi vegan olsam mı? diye geçiverdi valla. Neyse biraz daha düşüneyim ben:) Bir de çok hoş bir masa yapmış Gizem "yabani semiz otlu masa". Belki arılar kuşlar filan tohumlarını taşır ve çevreye az da olsa yayılır diyor. Kimbilir belki de önümüzdeki aylarda Beşiktaş'ın orasında burasında yabani semiz otları görürüz.



Bir de Loving Hut'ın konsepti var tabii. Ondan da azcık bahsetmek gerekiyor. Vejeteryan olun! Yeşil olun! Ve gezegeni kurtarın! Bunu mönülerinin erkasındaki yazıdan aldım. Çok hoş ve keyifli bir tanım yazıları var. Bir alıntı daha, "Loving Hut tüm canlıların birbirleriyle ve gezegenimizle barış, sevgi ve uyum içinde yaşayabileceği vizyonuyla yaratılmıştır". Artık bir uğradığınızda hem havasını solur hem yemeklerini tadına bakar hem de bu hoş yazıyı okuma fırsatı bulursunuz.

BU restoranın bir diğer önemli özelliği de ucuz olması. Şöyle ki bir öğlen yemeğini rahatlıkla 8,5 TL'ye çıkara biliyorsunuz. Yemek fiyatlarının en yükseği 5,5 TL. ve diyelim ki en pahalı içeceğide içtiniz o da 3 TL, yani 8,5 TL'ye öğle yemeğinizi çıkardınız işte. Birde porsiyonlar gerçekten doyurmak için yapılıyor ve doyuyorsunuz da.

Bi gitmek lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder